3 Aralık 2014 Çarşamba

Cahit ZARİFOĞLU


Cahit Zarifoğlu Kimdir?



Cahit Zarifoğlu, 1940 yılında Ankara´da Maraşlı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir. Babasının memuriyeti dolayısıyla ilk ve orta öğrenimini Siverek, Ankara, Kızılcahamam ve Kahramanmaraş´ta tamamlar.

İçe kapanıklığına, dalgınlığına, zeki olmasına karşın alabildiğine inatçıdır da. Lise yıllarında arkadaşlarına cebir, geometri dersleri verir. Fakat bir yıl edebiyat ve cebir derslerinden, iki yıl da yalnız cebir dersinden sınıfta kalır. İnat eder, kitapların kapağını açmaz. Edebiyat sınavına girer, hiç bir soruya cevap vermez. Cebir sınavlarında da aynı tutumu sürdürür. İşte bu süreçte bir yandan şiir yazarken bir yandan da mahalli gazetelerde çalışmaya başlar.

Yine lise yıllarında güreş sporuna ilgi duyar. Maraş Güreş Kulübüne kaydolur. Çok iyi güreş tutar. Lise son sınıfta ise şairin bu kez ilgisi pilotluğadır; Pilot olma sevdasına kapılır. Sonunda bir yolunu bulup Türk Kuşu Kampı´na katılır; üç ay kurs görür; C brövesini alır. Planörle uçar ve motorsuz uçak kullanır.

Ayrıca lise yıllarında okul dergisi olan "Hamle"de şiirleri yayınlanır, yine şiirler: İstanbul´daki edebiyat dergilerinde yayınlanmaya başlar.

1959 yılında Maraş´ta bir yıl vekil öğretmenlik yapar. Akabinde Maraş Lisesi´ni arkadaşlarından üç yıl gecikmeyle bitirir ve 1961 yılında İstanbul´a gelir; İstanbul Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümüne kaydolur. Bir yandan üniversite öğreniminin yanı sıra şiir yazmayı da sürdürür; bir yandan da hayatını sürdürmek için çalışmaya başlar. Yol Dergisi´nde musahhihlik yapar (1964). Bâb-ı Âli´de Sabah Gazetesi´nde teknik sekreter olarak çalışır (1967).

Zarifoğlu´ nun, kendine ait tutkuyla bağlandığı çok şey vardır. İnsanlara kayıtsızlığına, umursamazlığına karşı sevdiklerini de tutku derecesinde sever, bağlanır.

Şair, serüvenci, girişimci ve "gezginci" bir ruha sahiptir. Çünkü bu süreçte otostopla Avrupa´nın belli başlı ülkelerini bir uçtan diğer uca gezer, dolaşır; dostlar edinir (1967).

Şiirlerini Papirüs, Yeni Dergi, Türk Dili ve Soyut gibi edebiyat dergilerinde yayımlar. Nihayet söz konusu edebiyat dergilerinde yayınlanmış olan şiirlerini kitaplaştırmak ister. Borç dert, aç kalma pahasına şiirlerini kitaplaştırır: "İşaret Çocukları"... (1967).

Şair´in, "İşaret Çocukları"yla başlayan şiir serüveni "Yedi Güzel Adam"la sürmüş ve "Menziller" de odaklanmıştır.

1986´da ise, şairin son şiir kitabı olan "Korku ve Yakarış" yayınlanır. Böylelikle hayatın bütün inceliklerini kuşanmış bir zarif yürek, bir şiirsel yürek olarak Menziller´ den sonra "Korku ve Yakarış" ın şiirini yazmıştır. Yaşamak´ la ölüm arasında korku ve ümidi bir yay gibi geren, gerdikçe daha bir zarifleşen, şiirleşen ve gizemli bir dünyanın fotoğrafını çekmeye başlayan şair, ermiş katmanlarında yol alır.

Şair, 1987 yılı başında hastalanır ve 7 Haziran 1987´de rahmet-i Rahman´a kavuşur.

Zarifoğlu'nun Kendi Kaleminden Yaşam Hikayesi

"1940'ta Ankara'da doğdum. Rahmetli babam hakimdi. Bu vesile ile çocukluğum Güneydoğu'da geçti. İlkokula Siverek'te başladım. Maraş ve Ankara'da bitirdim. Ortaokula ise Kızılcahamam'da başladım,liseyi Maraş'ta tamamladım. Aslen Maraşlıyım. Ceddimiz 300 yıl kadar önce Kafkasya'dan Maraş'a gelip yerleşmişler. Bunlar üç kardeşmiş ve içlerinden birinin adı Zarif'miş. İşte bizim aile bu Kafkasyalı Zarif'ten geliyor. Daha çok bu sebeple olacak Kafkasya'yı çok seviyorum. Edebiyata lise yıllarında şiir ve kompozisyonlar yazarak başladım. Usta hikayeci Rasim Özdenören, Şair Erdem Beyazıt, Sair Alaaddin Özdenören ile aynı sıralarda okuduk." Liseden sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Alman dili ve edebiyatını bitirdim. Öğrenciliğim sırasında çalışmak zorundaydım. Muhtelif gazetelerde sayfa sekreteri olarak çalıştım. Bu yüzden tahsilim biraz ağır aksak ilerledi. Bütün bunlar zarfında vazgeçmediğim,değişmeyen,istikrarlı bir yönüm vardı,o da şairliğim ve yazarlığımdı. Bir yerde çok titiz bir insanım,bir bakıma da hiç titiz değilim. Görünüşte bir düzensizlik içindeyim,ama her şey zihnimde benim de şaştığm bir disiplin ve düzen içindedir. Şu masanın halini görüyorsun. Çekmecelerde öyle ama söyleyin bir şey onu gözüm kapalı çıkarayım. Hayatım da öyle bir telaş içinde parçalanmış gibiyim. Ama saati saatine proğramlanmışımdır. Şiiri de ne zaman yazacağımı bilmiyorum. Memur gibi. Durum öyle gerektiriyor." Sezai Karakoç ağabeyin yayınladığı Diriliş Dergisi'nde şiirlerim yayınlandı. Ağabeyin sohbetlerinden ve yazdıklarından çok şeyler öğrendik. Her anlamda bizim hocamızdı. Yetişmemizde çok büyük faydası oldu. Sonra Nuri Pakdil ve arkadaşlarının yayınladığı edebiyat dergisinde yazdım. 1976'dan itibaren ise ben, Erdem Beyazıt, Rasim Özdenören, Akif İnan ve Nazif Gürdoğan'nın  kurucuları  olduğu Mavera dergisinde şiirlerim, bir-iki hikayem, senaryo çalışmalarım, günlüklerim ve 'okuyucularla' ismini verdiğimiz sohbetlerim yayınlandı.bir kaç yıldan beri ise roman çalışıyorum. Bunlardan ilki savaş ritimleri 1985'te yayınlandı. Ayrıca çocuk edebiyatı dalında kitaplar yazdım."
Eserlerinden Bazı Dizeler
İçimiz
Hep
Bir
Hoşçakal
Ülkesi...

Yaşamak
Havanın, denizin, denizdeki hareketin, dizlerime sürtünerek koşan çocukların, sessizlikle önüme bırakılan çayın, motor gürültülerinin, ıssızlık içinde korku doğurarak kayan yelkenlilerin, sağ omuzumu ağırlaştırarak ufka inen güneşin, ve gelip giden insanların hayata doğru kımıldatamadıkları bir varlığım şimdi.

Yine de biri çıksa, nasılsın dese alışkanlıkla iyiyim diyeceğim.

Kederli olduğum da söylenemez zaten. buna sebepte yok çünkü.
Ne taze bir ölüye sahibim, ne felaket geçirenlerim var.

Dedim ya oturuyorum öylece. İyi ki etrafımda kalbimi tanıyanlar yok.

"...Öyle sofralar gördüm ki 
İnsan kasları vardı tabaklarda 

O eğik gövdeler önünde yalnızlık 
Her şeyi birbirinden uzağa çarpıyordu 
Bir kadın 
Bir erkek..."

"...Bir ölüm vefalı bir de sonbahar..." 

"...Yazdıkların şiir değilse kalsın
Cennetse sevdan çık dışarı
Solgun ışıklar
Sessiz ağaçlar parklarla
O cümbüş gecesini de tak peşine
Yazdığın şiir değilse bırak bunları kalsın..."

"...Yedi adam biri bir gün
bir aşk bir gün
gereğini belledi
ölüm girse koynuna
Ayırmaz aşkı yanından..."


"...Kırlarda çiçekler artık bensiz açacak..."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder